14 Aralık 2014 Pazar

Ter kokusuna son verdim


Merhaba :)

Dert veren dermanını da verir derlermiş, ne güzel söylerlermiş :) Arkadaşlar yıllarca muzdarip olduğum ve en sonunca çözümünü de bulduğum terleme sorunuma bu hafta noktayı koydum.
bunlardan biri karbonat diğeri ise aktardan aldığım bir ürün keşfi...


Karbonatı keşfetmem geç oldu ama faydalarını araştırdığımda yok artık dedim, vücut bakımından ev temizliğine , mide asiti düzenleyiciden çamaşır deterjanına kadar her şey olabiliyor. Eskiden market ve bakkalda yüzüne bakmazken şuanda evimde yedeği ile birlikte kesin iki paket karbonat evimden eksik olmaz.
Şunu söyleyeyim bazı yazılarda karbonat derken bazı yazılarda da İngiliz karbonatı deniyor ancak arasında hiçbir fark yok ikisi de kimyada Sodyum karbonat olarak bilinen maddedir.  Bu bilgiyi bir eczacıdan da teyit edebilirsiniz. Boş yere kafanız karışmasın.

En sıcak havalarda bile test edip onayladığım için çok rahat söyleyebilirim ki ter kokusuna kesin çözüm sağlıyor. Ancak bazı çamaşırların kol altında hafif sararma yapıyor, sanırım benim vücudum alıştı böyle bir sorunu iki üç kez yaşadım. Ayrıca kol altı kıllarında da incelme yaptığını söyleyebilirim.

Kayın validem midesi kötü olduğunda ve uzun yolculuklarda kullanıyor, bazılarının midesi kötü olduğunda yemen çiğnediği ilaçlar vardır ve mide asitini düzenlemeye yardımcı olur işte eskiler ilaç yerine bu sorunu karbonatla çözerler.

Babam yıllardır 1 bardak sıcak su ile yarım çay kaşığı karbonatı gargara yapar. Ağız gargaralarının ne kadar pahalı olduğunu düşününce epey de ekonomik. 

Yine çamaşır deterjanını yarım ölçü azaltıp yerine o kadarlık karbonat koyduğunuzda beyazlıların beyaz rengini koruduğunu göreceksiniz.

Halınızın üstüne biraz karbonat serpiştirin ve sonra süpürge ile çekin,halıdaki kötü kokunun gittiğini göreceksiniz.

Tıkanmış veya ağır kokuların geldiği lavabonuza önce karbonat dökün ardından sirke dökün. Önce fokurdamaya başlar sonra azalır hemen sıcak su dökerseniz hem doğal hem de çevreye zarar vermeyen bir Lavabo açıcı olarak  elde etmiş olacaksınız. Bu arada benim ocağımda cam ve yağ sökücü olarak da biraz karbonat sonrasında biraz sirke döküp bekliyorum güzelce siliyorum.Süt taşırdığımda deneyip yapmıştım :) hem kokusunu da alıyor. 

Karbonatın benim bizzat deneyip gördüğüm ve hiçbir zararını görmediğim sonuçları bunlar, ama asıl kokumuz pardon konumuz ter kokusuna dönersek :)


Bu hafta adını ilk defa duydum ve hemen aldığım bir üründen bahsetmek istiyorum. Adı TTO- Tea tree oil, yani çay ağacı yağı. Çay ağacı yağını bakterileri öldürücü ve dezenfekte etkisi etkisi nedeniyle duymuştum hatta çoğu kozmetik dükkanından çağ ağacı yağından ürünler mevcut.

TTO Terex Sprey olarak geçiyor. İnternette hakkında çok fazla bir bilgi bulamadım.
Kullanımı şu şekilde: ilk bir hafta her akşam yatmadan önce spreyi kol altınıza sıkıyorsunuz daha sonra azaltıyorsunuz ve gerek oldukça kullanıyorsunuz. Eğer ayak kokusundan sorun yaşıyorsanız ayaklarınızı da yatmadan önce yıkayıp sıkıp öyle yatıyorsunuz. İlk 1 hafta sürekli kullanıp sonra azaltıyorsunuz. 3 gündür.İlk başta yağ kokusu geliyor ancak uçucu yağ olduğundan yarım saat sonra kokudan eser kalmıyor. 

Gerçekten işe yarıyor ve kol altınızda hiç koku olmuyor. Ter kokusunu ve terlemeyi kontrol etmesi ilk izlenimlerime göre çok iyi. Zaten satan aktarda tanıdıktı, ısrarla aldırdı ve çok memnun kalacağımı söyledi. Şu anda tanıtım fiyatı ile 39 liraya satılıyor. Denemenizde fayda var derim. Firmanın farklı ürünlerini de ilerleyen zamanlarda denemek istiyorum. Sivilce konusunda da iddialılar. Aktarlarda kim bilir keşfetmediğimiz neler var neler..

Umarım vermiş olduğum bilgiler işinize yarar, sevgiyle kalın.



Diyet başlangıcı öncesi


Merhaba arkadaşlar,

Sağlıklı beslenmek için önce sağlıklı beslenmeyi istemeli ve kafaya koymalısınız ve kesinlikle diyette olduğunuz için değil sizin için gereksiz besinlerden uzak, gerekli besinlere yakın olma hissi ile yaşamalısınız. Aksi halde diyet tam bir işkenceye dönüşüyor.

Daha önceki yazımda yani şuracıkta yeni bir başlangıç yaptığımı belirtmiştim. Hem yeni yılın gelmesi de tesadüf oldu ki yeni başlangıçlar, yeni yıllar,yeni pazartesiler bizi mutlu eden tüm yeniler hayatımızda mevcut olacak.

Ben diyete 15 Aralık Pazartesi başlıyorum, hem yeni yılı akşamı yapacağım kaçamak için önden telafi olacak hem de vücudumda biriken ödemden kurtulmak için güzel bir fırsat olacak.

Bugün hafta içinde yemem gereken ve hazırlamaya imkan bulacağım sebze ve meyveleri alıp, hafta içi öğlen molasında nasıl yemekler yemek gerektiğine karar verip nelerden uzak durmam gerektiğini beynime kazıyacağım :)

Bu aşamada bana en çok yardım eden ise Canan Karatay'ın beslenme fikirleri olmuştur.



Ben bu haftalık planımı yaptım, hemen söyleyeyim,


  • Günlük 3 litre su içilecek, sabahları yemekten önce 1 bardak su çok önemli.
  • Şeker kullanılmayacak (ilk zorlandığım günlerde sadece kahvaltıda 1 tane)
  • Günde 3 ince dilimden fazla ekmek yok, 2 sabah 1 öğlen.
  • Bol bol yoğurt,peynir, yumurta tüketilecek.
  • Asansör kullanılmayacak
  • Atıştırmalık olarak fındık,ceviz, badem kullanılacak.
  • Saat 8 den sonra meyve dahil asla hiç bir şey yenmeyecek.

Çevrenizdeki insanlarda burada çok önemli, Benim tavsiyem diyette gibi görünmek yerine ; tok olduğunuz için, sağlıksız olduğu için tercih etmiyor veya canınız çekmiyor gibi davranırsanız insanların diyet hakkında söylediği zırvalıkları ve öykünerek anlattığı başarı öykülerini dinlemekten kaçmış olursunuz. Çünkü diyet yapıp vazgeçtiğinizde herkesin "diyet noldu..." diye sorması çok ama çok can sıkıcı ve kendinizi başarısız olarak hissediyorsunuz. Bu başarısızlığa tekrar düşmemek için de diyet sayfasını kapatıp kendinize yazık etmiş oluyorsunuz.



6 Aralık 2014 Cumartesi

Yeniden merhaba

Uzun bir aradan sonra herkese merhaba,

  Daha önce diğer bloğumda gün gün yaptığım diyet listemi fikir vermek amacı ile paylaşmıştım. Eski diyet listeme buradan ulaşabilirsiniz. Uygulamış olduğum bu diyet ile 6 kilo vermiş 78 den 72 ye düşmüştüm. Eylül ayında nişan telaşıyla birlikte iki kilo daha verip 70 oluverdim. Ancak rahatlıktan ve dikkat etmemekten 2 ayda 4 kilo aldım tekrar. 

  Aynı sürece düğün arefesine kadar devam edeceğim lakin bu kez paylaştıklarım sadece diyet değil güzellik, bakım, makyaj ve saç ,çeyiz alışverişi ve düğün arefesinde yaşadıklarımda ilgili olacak. 
Nişanımda saç,kıyafet ve makyaj kombinleri için bir çok blogtan yararlandım ancak her konu için farklı blogları parça parça takip etmiştim. 

Umarım takip etmekten hoşnut olursunuz.




21 Aralık 2013 Cumartesi

Watsons Siyah Nokta Bandı

Herkese merhaba,

Daha önce çok işe yaradığını düşünmediğim için siyah nokta bantlarını kullanmamıştım. Raflarda hep gözüme takılırdı ama denemek aklımdan geçmezdi. Şu aralar siyah noktalar ve sivilcelerden yüzüm gülmediği için denemeye karar verdim. Önce siyah nokta bantları hakkında yazılan iki üç yazı okuyup Watsons Siyah Nokta Bantlarını denemeye karar verdim. Kullanmaya başlamamın üzerinden bir aydan fazla geçti ve artık düşüncelerimi daha rahat yazabilirim dedim kendime :)
Gratis ve diğerlerini henüz denemediğim için iyi kötü bakımından karşılaştırmak için şu anda yorum yapamıyorum.

Ürün kısa süresi sonuçlar için kullanmaya müsait. Ben haftada bir kez uyguluyorum.Ancak bu bantlardan derinlemesine bir temizlik beklemeyin, sadece dış yüzeydeki noktalarda etkili.Siyah noktalarımız aslında için dolduran maddenin oksijenle teması sonucu siyaha dönüşüyor. Yani temizlendiğinde noktalar kayboluyor ancak aslında derinlerde halen mevcut bir tabaka var.Bu yüzden tek başına yeterli değil.Gözenekleri yok etme ya da sıkılaştırma gibi bir şey zaten söz konusu değil.Yüzünüzde tüylere değil de yağlara ağda yaptığınızı farzedin :) Ben ardından Loreal Pure Zone ile yıkıyorum ki gözeneklerin iç kısmında kalanları ne kadar çıkartabilirsem kardır.


Ürünün kutusunu maalesef attım ancak içinde 10 adet var.Ben 6 tane kullandım 1 tanesini de denemesi için arkadaşıma verdim. Kalan 3 paketi de sizinle paylaşıyorum :) Her bir bandın ayrı pakette olması hoşuma da gitti.
Ben normal düzeyde siyah noktalar için olan kırmızı kutudaki ürünü aldım.

Uygulamaya gelince :
Önce burnunuzu ve çevresini iyice ıslatıyorsunuz.
Hemen elinizi iyice kurulayın çünkü bantları açtığınızda elinize yapışmasın ve yapışkan yüzeyi köreltmeyin.
Ardından burnunuzun üzerine yapıştırın ve iyice bastırın.
Bu esnada ellerinizin kuru olması gerçekten önemli çünkü bant ince ve dışarıdan elinize yapışıyor. o noktanın yapışkanlığı iyi olmuyor.
10 ya da 15 dakika sonra bir kenardan yavaşça çekmeye başlayın.Bana 10 dakika yetiyor ancak fazla siyah noktanız olduğunu düşünüyorsanız 15                                                                                          dakika bekleyin.
Ardından mutlaka iyi bir temizleyici ile yüzünüzü yıkayın. Ben yıkama işleminin ardından hemen tonik sürüp cildime nem maskesi uyguluyorum. Sonrasında değmeyin keyfime :)

14 Ekim 2013 Pazartesi

kutu kaplama










Ojelerimi koymak için ayakkabı kutusundan yaptım :) ilk denemelerime nazaran daha başarılı oldu.
 Koyu ahşap rengi çok hoşuma gitti, sizde çorap veya iç çamaşırı kutusu, takı toka koymak için böyle kutu kaplayıp kullanabilirsiniz.
sevgilerle :)




Yapışkan Folyo ve kutu kaplama

Evde atılmayacak küçük eşyaların birikmesi ve de bazı eşyaların eskimesiyle bende yapışkan folyoyu elime aldım :)

Önce çok nadir giydiğim ve ayakkabılıkta yer işgal eden ayakkabılarım gözüme batmaya başlayınca biriktirdiğim ayakkabı kutularını kapladım ve minik bir dekor yaptım.

Kutular eski ve ilk denemem olduğu için acemi işi oldu. Birde aldığım yapışkan folyo çok da iyi değilmiş, pek yapışmadı. Yakın zamanda daha güzel desenden tekrar yapmayı düşünüyorum.

Ev girişinde göze batmayan bir köşeye üzerine minik de bir süs ile yerleştireceğim.

Kameram kötü olduğu için fotoğraflar kötü siz fikir ile idare edin :)



7 Ekim 2013 Pazartesi

HERBAL LİFE

Herbalife


Herkese tekrar merhaba,
Bazı diyet ve spor deneyimlerimden sonra işin kolayına kaçıp Herbalife almaya karar verdim. 
Hikayem şöyle başladı.
2 yıldır kilo vermekle ilgili disiplinsiz çabalarım oldu, arada bir diyete başladım ancak en fazla iki hafta dayanabildim, çünkü öğlen yemeklerinde iş arkadaşlarım pide, lahmacun,kebapları götürürken ben salata-çorba ya da sebze yemeği yoğurt ikilisinden hiç zevk alamadım.Akşam eve geldiğimde çok acıktığım için ekmeğe sarıldım. Spora da yorgun gitmek çok zor geliyor.Hem moralim bozuldu hem de kıyafet almak ölüm gibi geliyor.
Aslında hiç aklımda yoktu ama  almama neden olan tanıdım 4-5 kişinin kullanması ve sonuçlarından memnun olmasıydı.Bir ayda aç kalmadan en az 5-6 kilo veriyoruz dediler. İnternette araştırıp artık ne kadar doğruysa bazı kullanıcı yorumlarına güvenip aldım. Şunu da eklemek isterim arkadaşım endoskopiye gittiğinde yanında kullandığı herbalife ürünlerini de götürmüş ve doktor kullanabileceğini,sakıncası olmadığını ancak kullanırken yemek yerse kilo alacağını söylemiş.İçindeki maddeleri araştırdığımda da şu anda aklımda soru işareti kalmadan tüketiyorum.

Bir kutu mama, shake bardağı ve çay aldım. ilk hafta sadece sabahları içtim ve sonraki öğünlerde abartmamak koşuluyla normal yedim. İkinci hafta sabah-akşam yedim,öğlen normal diyet yokmuş gibi yemek yedim. Ancak tokluk hissi sağladığından hem acıkıp iştahla yemeklere sarılmadım hem de çevremdekilerin aldığı sonuçları ben de almak istediğim için dikkat ettim. Bol bol su ve çay içtim. Ancak hata yaptığım noktalar olmuş bu nedenle başarısız oldum ve 25 günde sadece 2 kilo verebildim.Sebebi de aralarda atıştırdım, hafta sonu ise güzel uzun kahvaltımı bırakamadım.Hafta sonu gezip tozarken de hafta sonu morali bahanesine dikkat etmeden yedim.




Şimdi ikinci kutuyu sipariş ettim. İlk kutu vanilya aromalıydı beğendim ancak aynı tat sürekli yediğinizde bıkkınlık veriyor. Bu sefer fındıklısını aldım onu da çok beğendim, hatta vanilyadan daha güzel bence.
3 gündür kullanıyorum. Kullandığım çay da şeftali aromalı. Az koyduğum için şeftali tadı alamıyorum :) ama güzel şeftali kokuyor ve yeşil çaylar gibi acı değil.Hafif şeftali aromasını alabiliyorsunuz.

Mama öğün yerine geçen besleyici shake karışımı olarak geçiyor. Şeker ve tatlandırıcı içeriyor (yani şeker,karaciğer hastaları doktor izin vermeden asla kullanmamalı), Gluten içeriyor. iki yemek kaşığı 26 gr ve 250 ml yarım yağlı süt ile ortalama 220 kalori civarında.%43 oranında bezelye proteini içermekte.
Vitaminler; A, D, E, C, B1, B2, Niasin, B6, B12 vitamini, folk asit, biotin, pantotenik asit 
Mineraller; Potasyum, Kalsiyum, Fosfor, Magnezyum, Demir, Çinko, Bakır, Manganez, Selenyum, İyot
lif ve sodyum içeriyor.

Çay ödem atmanıza ve metabolizmanızın düzene girip yağ yakmasına yardımcı işlev görüyor.

Kullanma şekline gelince: Sabahları 1 bardak yarım yağlı süt, ve kalanına da biraz su ekliyorum. siz su eklemek zorunda değilsiniz.
Shake bardağı almanızı tavsiye derim, çalkalayınca tortu bırakmıyor.tortu olmaması için önce süt sonra shake karışımını dökün. Önce shake dökerseniz un gibi altı kuru kalıyor çalkalasanız da  dibinde kalıyor.
Kahvaltı öğününü iş yerinizde ya da yolda içmek isterseniz shake bardağı sızdırmadığı için iş yerinde yapması ya da evde hazırlayıp yolda içmesi kolay.
Öğlene kadar 2 bardak çay, 
Öğlen istediğim ağır olmayan herhangi bir yemek, 1-2 dilim de kepekli ekmek yiyorum. 
öğleden sonra 2 veya 3 bardak çay içiyorum.
Akşam süt yerine 1 kase yoğurt ile tüketiyorum.Çünkü aşırı süt hem alerji yapıyor hem de midem bulanıyor.
Yemek sonrasında 1 bardak çay daha içiyorum.
Gün içerisinde kullandığım toplam toz çay miktarı 1 çay kaşığı kadar. çay kaşığı ucu ile oda sıcaklığındaki suya katıyorum. 
Gün içerisinde çay hariç içtiğim su 2,5 -3 arası. Bir şişe su doldurup akşama kadar içiyorum.

Bu ürünleri kullandığınızda su içmek çok önemli,yoksa böbreklerinize aşırı yüklenmek olabilir. Çok su içmek de zararlı bende. 2,5-3 her insan için ideal.

Öğün aralarında da kesinlikle bir şey yenmemeli, acıktığınızda çay için. 
Eğer şekersiz içiyorsanız normal çay ya da aromasız maden suyu için derim. Ancak en iyisi bitkisel çayınız.
Bakalım bu sefer dikkat edeceğim. Umarım sonuç iyi olur :)